-
1 doğal
doğal natürlich (z.B. Auslese), Natur-; angeboren (Fähigkeit);doğal atık(lar) Biomüll m;doğal besin Naturkost f;doğal olarak adv natürlich, selbstverständlich;doğal rezervler Naturschätze m/pl;doğal sit alanı Naturschutzgebiet n -
2 zorunlu
\zorunlu olarak gezwungenermaßen, notwendigerweisebunun olması \zorunlu mu? muss das sein?, ist das notwendig?2) ( kaçınılmaz) unerlässlichbir şeyi \zorunlu kılmak etw unerlässlich machen3) ( doğal olarak kaçınılması imkânsız olan) zwangsläufig\zorunlu olarak zwangsläufig\zorunlu önerme eine apodiktische Aussage
См. также в других словарях:
doğal olarak — elbette, beklenildiği gibi, işin gereği olarak Doğal olarak kendisinin de o bir adımdan daha çok yaklaşmasına izin vermiyordu. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğal — sf. 1) Doğada olan, doğada bulunan 2) Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel 3) Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı Doğal liman. Doğal sınır. 4) Yapmacık olmayan 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğal gaz — is. 1) Yer kabuğunun içinde bulunan, yakıt olarak önem sıralamasında ham petrolden sonra ikinci sırayı alan ve petrolün bir cinsi olan yanıcı gaz 2) Hidrokarbon biriken alanlarda açılan kuyulardan elde edilen, esas itibarıyla metan gazı ile az… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabii — sf., Ar. ṭabīˁī 1) Doğada olan, doğada bulunan 2) Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor. A. Rasim 3) Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Khatchig Mouradian — is a journalist, writer and translator born in Lebanon on August 22, 1977. He was an editor of the Lebanese Armenian daily newspaper Aztag from 2000 to 2007, when he moved to Boston and became the editor of the [http://www.armenianweekly.com… … Wikipedia
zorunlu — sf. 1) Kesin olarak gereksinim duyulan, zaruri, mecburi, ıstırari Tanzimat, gecikmiş de olsa zorunlu, kaçınılmaz bir atılımdı. N. Cumalı 2) fel. Doğal olarak kaçınılması imkânsız olan, olumsal karşıtı Birleşik Sözler zorunlu emeklilik zorunlu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabîî — (A.) [ ﯽﻌﻴﺒﻃ ] 1. doğal. 2. doğal olarak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
oya ağacı — is., bit. b. Doğal olarak Çin ve Japonya da yetişen, en çok 6 7 m boyunda, gövde kabuğu kavlar hâlinde dökülen, çiçekleri kırmızı, beyaz veya lavanta renginde, dekoratif amaçlı olarak yetiştirilen bir ağaç, Hint leylağı (Lagerstromeia indica) … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahçe domatesi — is. Tarla ve bahçelerde yapay gübre kullanmadan doğal olarak yetiştirilen domates türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
bittabi — zf., Ar. bi ṭ ṭabˁ Doğal olarak, tabiatıyla, tabii, elbette Buna, bittabi icabı gibi cevap verildi. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
çürükçül — sf., biy. Doğal olarak hayvan ve bitki kalıntılarının üzerinde yaşayan ve onların çürümesine yol açan (bitki ve organizmalar), saprofit … Çağatay Osmanlı Sözlük